İçindekiler
Sürdürülebilirlik, son yılların en popüler terimlerinden biri. Peki, çevre bilimlerinden sosyal politikalar ve ekonomiye dek pek çok alanda karşımıza çıkan sürdürülebilirliğin ne anlama geldiğini biliyor musunuz? Temel bir mantıkla süreçlerin ve sistemlerin uzun vadede dünyadaki doğal kaynakları tüketmeyecek veya ekolojik açıdan zarar vermeyecek şekilde sürdürülüp iyileştirilmesini ifade eden çok yönlü bir kavramdır. Kapsadığı konular bakımından da farklı türlere sahiptir.
Sürdürülebilirlik; yapısı itibarıyla çevre, ekonomi ve sosyal eşitlik uygulamalarına adapte edilebilir. Bu bağlamda sürdürülebilirliğin üç farklı türde ele alınması mümkündür.
Çevresel sürdürülebilirlik, doğal kaynakların ve ekosistemlerin korunmasına odaklanır. Kirliliğin azaltılması, suyun korunması ve biyolojik çeşitliliğin artırılması gibi uygulamalara sahiptir. Çevresel sürdürülebilirlik için bir politika geliştirirken yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, atık azaltma ve sürdürülebilir tarım ön planda tutulmalıdır.
Güneş ve rüzgâr enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırım yapılması, fosil yakıtların kullanımını azaltıp çevresel etkileri minimize ettiği için oldukça bilinen bir örnektir.
Çevresel sürdürülebilirlik alanında en çok karşımıza çıkan uygulama sınıfları ise şu şekildedir:
Ekonomik sürdürülebilirlik; yaşanılan toplumun sosyal, çevresel ve kültürel yönlerden olumsuz etkilenmeden uzun vadeli ekonomik büyüme elde etmesini hedefler. İş kolları yaratma, yeniliğin teşvik edilmesi ve ekonomik faaliyetlerin doğal kaynakları tüketmeden ya da çevreye zarar vermeden uygulanması başlıca ekonomik sürdürülebilirlik faaliyetleridir.
Ekonomik sürdürülebilirliğin en çok karşımıza çıktığı alanlar ise şu şekildedir:
Sosyal sürdürülebilirlik; çeşitlilik, eşitlik ve yaşam kalitesi gibi sosyal kalitenin korunarak iyileştirildiği alanlarda karşımıza çıkar. Bir toplumun bütün yurttaşlarının temel kaynaklara ulaşımını sağlamayı, sosyal sistemlerin toplumsal unsurlar lehine dönüşümünü mümkün hâle getirmeyi hedefler. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimin artırılması gibi faaliyetler, sosyal sürdürülebilirlik açısından önemli birer hedeftir.
Sosyal sürdürülebilirliğin en çok karşımıza çıktığı alanlar ise şu şekilde listelenebilir:
Sürdürülebilirlik, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılayabilmek için doğal kaynakların dengeli ve bilinçli bir şekilde kullanılmasını amaçlar. Çevresel, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla sürdürülebilirlik; ekosistemlerin korunması, ekonomik büyümenin sağlanması ve toplumsal refahın artırılması gibi önemli hedeflere sahiptir.
Bu yönüyle de iklim değişiklikleri, doğal kaynakların tükenmesi ve sosyal eşitsizlik gibi global sorunlara çözümler sunarak gelecek nesiller için daha yaşanabilir bir dünya inşa etme misyonuna sahiptir. Uzun vadeli düşünmek, sorumluluk bilinciyle hareket etmek, bireysel ve toplumsal düzeyde eylemler ortaya koymak, sürdürülebilirliğin en önemli gereksinimleri arasındadır.
Sürdürülebilirliğin günümüzde ve yakın gelecekte odaklandığı ana alanlar ise şu şekildedir:
Fosil yakıtlardan güneş, rüzgâr ve hidroelektrik benzeri yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş öncelikli ihtiyaçtır. Bina yalıtımlarının iyileştirilerek gündelik yaşamda enerji verimli cihazların kullanılması gibi önlemler de enerji verimliliği bakımından önemlidir.
Global düzeyde su kaynaklarının tükeniyor olması herkesin sürdürülebilir su yönetimi politikası uygulamasını gerektiriyor. Benzer şekilde su kalitesini korumak ve temiz suya eşit erişim sağlanması gibi konular da sürdürülebilirlik kapsamında üzerinde çalışılan alanlardır.
Sürdürülebilir tarım uygulamaları sayesinde çevre, halk sağlığı ve hayvanların refahı korunarak gıda üretmek mümkündür. Organik tarımda artış, ekim nöbeti, sentetik pestisit ve gübre kullanımında azalma gibi uygulamalar sürdürülebilirliğin tarım alanındaki hedefleri arasındadır.
Bisiklet, elektrikli araçlar ve toplu taşıma kullanımını teşvik etmek ya da yürüyüş yapma oranını artırmak gibi sürdürülebilirlik yaklaşımları sayesinde ulaşım kaynaklı çevresel etkiler azaltılabilir. Uzun mesafeli yolculuk ihtiyacını azaltan, sürdürülebilir ulaşım yöntemlerini teşvik eden şehir planlamacılığının bu alandaki önemi çok büyüktür.
Atıkların azaltılması, geri dönüştürülmesi ve yeniden kullanılması; sürdürülebilirliğin temel stratejileri arasındadır. Sürdürülebilir atık yönetimine yönelik en önemli adımlar ise organik atıkların kompostlanması, tek kullanımlık plastiklerin azaltılması, ürünlerin uzun ömürlü ve geri dönüştürülebilir şekilde tasarlanmasıdır.
Sürdürülebilirliğin önemli misyonları, gelecek nesillerin ihtiyaç duyacağı kaynakları korumak ve yeni kaynaklar oluşturmaktır. Sürdürülemez uygulamalar kaynakların tükenmesini, çevresel bozulmayı ve sosyal eşitsizliği doğurduğu için sürdürülebilir süreçleri şekillendirmek gelecek nesillerin refahı açısından önemlidir.
Yaşadığımız çağın en acil sorunlarından birisi iklim değişikliğidir. Sürdürülebilirlik ise iklim değişiminin etkilerini hafifletme konusunda hayati öneme sahiptir. Sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerjinin teşvik edilmesi ve toplumların iklim etkilerine karşı dayanıklılığının artırılması gibi yollarla sürdürülebilir uygulamalar hayata geçirilebilir.
Sürdürülebilirlik, çevreyi korumakla sınırlı kalan bir süreç değildir. Ekonomik kalkınmanın teşvik edilmesi de sürdürülebilirliğin bir hedefidir. Sürdürülebilir ekonomik uygulamalar ile iş alanları yaratılması, yenilik ve uzun vadeli ekonomik istikrar hayata geçirilebilir. Sürdürülebilir teknolojilere yatırım yapan işletmelerin maliyetleri azalarak rekabet güçleri artabilir. Bu da ekonomik kalkınmaya katkı sunar.
Sürdürülebilirlik için hem bireysel hem de kurumsal çalışmalar yapılabilir.
Bireyler, gündelik yaşantılarında sürdürülebilir uygulamaları benimseyerek önemli etkiler yaratabilir. Enerji tüketimini azaltma, geri dönüşüm yapma, toplu taşıma kullanma ve sürdürülebilirliği benimseyen işletmeleri destekleme gibi basit adımlar genel perspektifte önem kazanır.
Şirketler de sürdürülebilirliği teşvik etmede önemli bir role sahiptir. Sürdürülebilir tedarik zinciri yönetimi, yenilenebilir enerjiye yatırım yapma gibi yollar; kurumsal sosyal sorumluluk girişimlerini destekleyerek sosyal ve çevresel refahı teşvik eder. Bir şirketin çevre dostu üretim süreçlerini benimsemesi hem kurumsal sürdürülebilirlik açısından hem de toplum bilincine katkı sunma bağlamında önemlidir.
İşletmenizin süreçlerini yenilemek ve sürdürülebilir politikaları bu süreçlere uyarlamak istiyorsanız öğrenmeniz gereken kavramların başında OKR gelir. Peki, OKR nedir? Bu konuda detaylı bilgi edinmek için “OKR Nedir, Nasıl Belirlenir?” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.