İçindekiler
Yemek çeki ve yemek fişini, şirketlerin, çalışanlarına öğle yemeği vermek üzere uyguladığı iki ayrı sistem olarak tanımlayabiliriz. 90’lı yıllarda şirketler, çalışanların öğle yemeği ihtiyacını yemek çeki veya yemek fişi sistemiyle karşılıyordu. Günümüzde ise bu iki uygulama, yerini çok daha pratik, kolay ve ölçülebilir bir sistem olan yemek kartına bırakmış durumda. Çok sayıda şubesi ve çalışanı olan şirketler kadar sadece 1 çalışanı olanlar dahil pek çok şirket, yemek fişi veya çeki yerine yemek kartı kullanmayı tercih ediyor. Yemek kartlarının gün geçtikçe yaygınlaşmasına ve beraberinde getirdiği sayısız avantaja rağmen bazı şirketler halen yemek çeki ve yemek fişi gibi eski sistemleri kullanmaya devam ediyor. Peki, yemek fişi ve yemek çeki uygulaması şirketler için gerçekten avantajlı mı? Gelin, birlikte göz atalım.
Yemek çeki nedir sorusunu; şirketlerin günlük öğle yemeği ihtiyaçlarını karşılamak üzere çalışanlarına verdikleri, anlaşmalı kafe ve restoranlarda nakit para yerine kullanılabilen, üzerinde değeri yazılı kupon ya da çek şeklinde yanıtlayabiliriz.
Yemek çeki sisteminde, yemek çeki firması ile çalışanına yemek çeki verecek olan şirket arasında bir sözleşme imzalanıyor. İşveren, çalışan sayısına göre kaç adet yemek çeki talep ettiğine dair sipariş formu doldurarak ilgili firmaya iletiyor. Yemek çeki firması da almış olduğu siparişe istinaden istenen yemek çeklerini basarak kullanıma hazır hale getiriyor. Hazırlanan yemek çeklerini teslim alan çalışanlar daha sonra bu kuponlarla anlaşmalı üye iş yerlerinde öğle yemeği ihtiyaçlarını karşılıyor. Buraya küçük bir de parantez açalım: Satın alınan yemek çekleri sadece içinde bulunulan yılda geçerli. Yani yemek çeklerinin her yıl 31 Aralık tarihine kadar kullanılması gerekiyor.
Yemek fişi sistemini, restoran ve kafe gibi yerlerden alınan fişlerin ay boyunca toplanarak şirkete iletilmesi ve söz konusu tutarın işveren tarafından çalışana nakit olarak ödenmesi şeklinde tanımlayabiliriz. Çalışanın yemek fişini işverene ibraz ettiği; işverenin ise ödemesini gerçekleştirip muhasebeleştirdiği pek de modern olmayan bir yöntem.
Yemek fişi uygulamasının yemek kartları ile kıyaslandığında avantajlı olduğu söylenemez. Elden nakit ödeme yapıp çalışandan yediği öğle yemeğinin fişini getirmesini istemek ve bunu giderleştirmek için uzun muhasebe işlemleri yapmak oldukça zahmetli bir süreç. Gelişen teknoloji ile birlikte bu sistem, şirketler tarafından gün geçtikçe daha az tercih edilir hale geliyor. Dolayısıyla yemek kartlarının hem çalışanlarınız hem de şirketiniz açısından değerlendirildiğinde çok daha cazip bir seçenek olduğunu söyleyebiliriz.
Tüm bu belirttiğimiz durumlar bize yemek kartının, yemek fişi toplama yönteminden çok daha avantajlı olduğunu ve pek çok operasyonel kolaylık sağladığını gösteriyor. Buradan yola çıkarak gelin bir de yemek kartı nedir ve avantajları nelerdir buna bir bakalım.
Özellikle pandemi döneminde hibrit çalışmaya geçilmesiyle birlikte yemek yeme alışkanlıkları da değişti. Birçok çalışan ofise gittiği günlerde dilediği restoran ve kafede yemeğini yerken; evde çalıştığı günler içinse marketten alışverişini yaparak yemeğini evde yiyor. Online sipariş verip yemek kartıyla ödeme yapma şansına da sahip olan çalışanlar yemek kartının sağladığı bu özgürlük sayesinde dilediği gibi öğlen yemeğini seçebiliyor.
Yemek kartı veya yemek fişi ile market alışverişi yasaklanmış veya engellenmiş değil. Tüketime hazır gıdalar için marketlerden yemek kartı (yemek fişi) ile alışveriş mümkün. Ticket Restaurant Yemek Kartı da 6.500’ü aşkın üye market alışverişlerinizde kullanılabilir. Yemek fişi ile market alışverişi yapmak için size en yakın marketlerin listesine buradan ulaşabilirsiniz.
Yemek kartını, işverenlerin, çalışanlarının öğle yemeği ihtiyacını karşılamak için aylık belirli miktarlarda yükleme yaptıkları ön ödemeli bir kart türü olarak tanımlayabiliriz.
Çalışanlara verilen yemek kartlarının kredi kartına benzeyen kişiye özel kartlara yüklendiği; pratik, hızlı ve sürdürülebilir bir sistem. İşverenlerin çalışanlarına yemek kartı vermesinin; şirket bünyesinde yemek vermenin getirebileceği sıkıntılardan kurtulmak ve yemek ücreti gelir vergi istisnası sayesinde katma değer vergisini (KDV) indirim konusu yapabilmek gibi artıları bulunuyor.
Yemek kartı kullanmak şirketlere sayısız avantaj sağlarken çalışanlara da dilediği yerde, dilediğini yeme özgürlüğü sunuyor. Çalışanlar yemek kartı sayesinde öğle yemeği ihtiyacını konforlu bir şekilde karşılayıp sosyalleşme imkanı bulabiliyor. Ayrıca ofis dışına çıkamadıkları durumlarda online yemek siparişi verebiliyor, özel indirim ve kampanyalardan yararlanabiliyor, anlaşmalı marketlerden tüketime hazır gıda alışverişi yapabiliyorlar.
Çalışanlarınız yemek kartı kullanmanın konforunu yaşarken siz de devlet destekli %100’e varan vergi istisnasından yararlanıyor, SGK işveren ve işçi primi ödememenin avantajını yaşıyor, fiş ve fatura toplama derdiyle uğraşmadan tek faturayla iş yükünden kurtuluyorsunuz. Üstelik sadece yemek değil daha birçok gider kaleminden de tasarruf ederek masraflarınızı düşürüyorsunuz. Ayrıca çalışanlarınızın yaşam kalitelerini artırarak işletmenize olan bağlılıklarını da güçlendiriyorsunuz. İster hibrit ister uzaktan çalışma modelinde hizmet veren bir şirket olun, çalışanlarınızın öğle yemeği ihtiyacını yemek kartı ile rahatlıkla karşılayabilirsiniz.
Gelir vergi istisnası sayesinde yemek bedeli istisnasıyla giderlerinizi tasarrufa çevirebilirsiniz. Çalışan başına günlük KDV dahil 118,8 TL’lik tutarın tamamını vergiden düşebilir; öğle yemeği giderlerinde çalışan başına ayda 1.600 TL’yi aşkın, yıllık 20.000 TL’ye varan vergi istisnası ile neredeyse yemek gideri kadar tasarruf edebilirsiniz. 1 Aralık 2022 tarihinde yayınlanan SGK kararıyla günlük yemek ücreti brüt asgari ücretin %23,65’i SGK işçi ve işveren priminden istisna olur. 2023 yılı için belirlenen asgari ücrete göre bu tutar yani 78,90 TL’dir.
Boğaziçi Üniversitesi, Türkiye’de Yemek Kartlarının Makroekonomik Etki Analizi Araştırması’na göre çalışanlara öğle yemeğinde seçim özgürlüğü sağlanması çalışan verimliliğini yaklaşık %10; dengeli ve düzenli beslenme ise iş verimliliğini %20 artırıyor. Bu veriden de yola çıkarak çalışanlar için öğle yemeğinin önemine vurgu yapılabilir. Dolayısıyla işveren tarafından çalışana ödenen yemek bedelinin yemek yemek için harcanması önemlidir.
Gıda Endeksi Araştırması’na göre yemek parasının nakit ödenmesi durumunda çalışanların yalnızca %3’ü bu ödeme ile yemek yediğini söylüyor. Çalışanlar yemek parasını nakit olarak aldıklarında bu bedeli öncelikli olarak fatura, kira, çocukların okul masrafı gibi ihtiyaçları için kullanıyor, beslenmelerini geri plana atabiliyorlar.
Yemek kartı ise çalışanlara sağlıklı ve dengeli beslenme için seçenek sunuyor. Yemek parasının nakit ödenmesi durumunda işverenler bu parayı ücret eki değil de doğrudan ücret niteliğinde görebiliyor. Nakit olarak verilen yemek ücreti başta çalışan lehine gibi görünse de uzun vadede sembolik bir tutar olarak kalabiliyor.
Yemek parasının nakit ödenmesi durumunda bu tutar gittikçe eriyip çok düşük kalma tehlikesi taşıyor. Yemek kartı çalışanlar için de ayda tek fatura ile operasyonel kolaylık ve tam kontrol sağlar. Gelir Vergisi, Damga Vergisi, SGK İşçi ve İşveren Primleri istisnasından faydalanabilen işverenler; Ticket Restaurant ayrıcalığıyla kargo, kurye, damacana su, internet paketi ve araç takip gibi birçok ofis ihtiyacında da %60’a varan indirim kazanırlar.